Turkuazın bir tonu vardır hani, saçma güzeldir. Yok canım, Photoshop bu dersiniz ya, işte Kaş’ta bolca o renkte muhteşem koy var. Daha arabayla giderken o koyları görüp görüp üzerinizdekileri yırtmak isteyeceksiniz. Elbette Kaş’ın en meşhur plajı Kaputaş’ı görmeniz lazım ama sezonda en çok tercih edilen yer olduğu için kalabalık oluyor. En güzeli arabanıza atlayıp kendinize bir koy bulmanız ama tesis de olsun, bir şeyler yer içer, tuvaletini kullanırız diyenler şuradan önerdiğimiz diğer yerleri Kaş Plajları‘na bakabilirler. Diğer Antalya plajlarına da buradan bakabilirsiniz ama hem biraz uzak kalır, hem de zaten Kaş Plajları varken başla yere bakmaya gerek yok. Haritada 1 numara.
Dünyanın en güzel, en özel coğrafyasında yaşadığımızdan şüpheniz varsa burayı görmeniz lazım (ve tabi Gökova Körfezini, Artvin‘i, Kars‘ı & Kapadokya‘yı).
Büyük bir deprem Simena Antik Kenti’ni sulara gömmüş. Suların içinden çıkan lahitler, üzerinden kürek çektiğiniz duvarlar, adaya dönmüş tepelerin üzerinde kiliseler ve evler var. Tarihi eserler sıkça yağmalandığı için bölge de yüzmek yasak, teknelerin durması da. Sadece geçmelerine izin var. Demre’den tekne turları kalkıyor. (Yazının devamında tekne turları ayrıca anlatacağız.)
Ama buraları gezmenin açık ara en güzel yolu kano. Hem kenti gezdiren, hem de yakındaki mavi mağaraya ve Kaleköy’e götüren günübirlik turlar var. Biraz daha maceralı birşeyi tercih ederseniz, plajda kamp yapmalı/ gece konaklamalı birkaç günlük rotalar da çıkartabiliyorlar.
Kaş’ın taşı toprağı, suyu, hepsi bir hazine. Karadan antik kent fışkırıyor, denizi de Türkiye’nin en iyi dalış yeri. Ülkemizdek dalışlar malesef genelde hüsran ile bitiyor. Renkli balık görmeyi bırak, balık bile zar zor görüyorsun. Kaş’ın bozulmamış ekosistemi sayesinde hem sürüyle balık, hem de deniz kaplumbağası görme ihtimaliniz çok çok yüksek. Suları sıcak olduğu için aralarında yarı tropik balıklar da var. Ayrıca batırılmış bir gemi ve tank, bir de etkileyici bir sualtı vadisi bulunuyor. Bin tane firma var, kimle dalalım, hangi noktalara dalalım derseniz Kaş’ta Dalış yazımızdan okuyabilirsiniz.
Kaleköy sadece denizden ulaşılabilen ufak ve sakin bir köy. Aslında burası bir yarımada, yani kara bağlantısı var ama keçi yolu dışında yol olmadığından tekne ile ulaşım sağlanıyor. Köydeki tüm kadınlar da haliyle kaptan. Yerel halk Likya ve Bizans’tan kalan tarihi kalıntılara yerleşmiş, yüzyıllardır içinde yaşıyorlar. Koç ailesinin de köyde bir evi bulunuyor.
Birkaç restoran ve otel dışında çok birşey yok ama çok keyifli ve mutlaka görülmesi gereken bir yer. Köye ismini veren kalesi harika bir manzaraya sahip. Buradan günü batırmadan ve dondurma yemeden dönmeyin. Eğer yukarıda bahsettiğimiz tekne ya da kano turundan birini yapacaksanız, zaten Kaleköy’ü mutlaka rotaya ekliyorlar.
Ulaşımının zor olduğunu söylemiştik, bu zorluk Kaş’ın yakın tarihinde ilginç hikayeler yaşanmasına sebep olmuş; Her yıl Cumhuriyet Bayramı’nı çok büyük kutlamalarla geçiren Kaş’ın bunu bir gelenek haline getirmesi çok eskilere dayanıyor.
Cumhuriyet ilanından ancak iki gün sonra haberleri olan Kaş halkı haberi sevinçle karşılamış, bugün ilçenin meydanı olan alanda toplanarak büyük bir ateş yakmışlar. Kaş’ın meydanına yakılan Cumhuriyet ateşi, karşı adadan da görünecek büyüklükteymiş. Ateşin etrafında toplanan 150-200 kişilik grup, evlerinden getirdikleri yemekleri ve türkülerini paylaşarak Cumhuriyet ateşinin başında saatler süren bir kutlama yapmışlar. Bu gelenek 94 yıldır daha da artan çoşkusuyla sürmekte. Bu nedenle Kaş’la ilgili görülmesi, yaşanması gerekenlerin ilk sıralarında 29 Ekim kutlamalarına Kaş meydanında katılmak da var. Haritada 2 numara.
Canyoning doğa aktiviteleri arasında en matrak ve adrenalinli olanlardan. Bol bol kanyonda trekking, ufak tırmanışlar ve fotoğraftaki gibi su havuzlarına atlama içeriyor. Kaş bunu yapabileceğiniz dünyadaki en ideal birkaç noktadan birisi ve daha da önemlisi düzenli turlar var. Bougainville ve Dragoman Kaş’taki en tecrübeli outdoor firmaları. Teknik ekipmanı firmalar sağlıyor ancak biletli outdoor botunuzu kendiniz getirmelisiniz. Şart değil ama sport eldiveni getirmenizi de şiddetle tavsiye ederiz.
“Ben neden şimdiye kadar Kaş’a gitmemişim?” dedirtmek gibi bir gayemiz olduğu doğrudur. ???? Denizde yorulduktan, yemekte rakı çarptıktan sonra geliyorsun, bir sandalye çekiyorsun tatlı tatlı jazz dinliyorsun. Sahnedeki ya da yan masandaki gündüz kahveni getiren garson olabilir, Kaş öyle müthiş bir yer. En sıkı mekanlar:
Hi Jazz
Kaş’ta Jazz müziğin farklı bir hikayesi oldugunu söylemiştik. İste bu hikayeye ev sahipliği yapan ve sadece canlı performans sergileyen birkaç mekandan birisi burası. Rock jazz blues ve birçok alternatif müzik yapan Hi jazz daha öncesinde ve halihazirda Ediz Hafizoglu, Feti Çağlayan, Süleyman Bağcıoğlu, Tümer Dalgakıran, Ercan Temel, Fatma Baba, Sinem Yılmaz gibi bir çok isme ev sahipliği yaptı. Kaliteli canlı müzik dinleyip biranızı yudumlamak için harika bir seçenek. Adres: Andifli Mahallesi, Zümrüt Sk. Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.
Echo Bar
Jazz ve alternatif müziğin diğer adresi. Mükemmel bir tarihi taş yapının içindeki Echo, Kaş’ın en ünlü performans barlarından. Geniş bir alana sahip bar yaz boyunca çok ünlü isimleri ve grupları ağırlıyor. Yeni Türkü, Birsen Tezer, Bülent Ortaçgil, Jehan Babur, Sibel Köse, Can Gox, Yüzyüzeyken Konuşuruz, Sarp Maden, Adamlar bunlardan sadece birkaçı. Konserler öncesinde bir şeyler içmek ve sohbet etmek için de girişinde büyük bir bahçesi bulunuyor. Adres: Andifli Mahallesi, Kaş, 07580 Websitesi Tel: 0539 633 32 46 Konum için tıklayın. Haritada 4 numara.
Gagarin
Rahat, kasmayan, kişiliği olan bir rock bar burası. Aynı zamanda Kaş’ın en hip mekânı. DJ kabininde birçok ünlü isme rastlamak mümkün. Kaş’a 2 sene önce yerleşen ve mekanın sahibi olan Aylin Aslım çalıyor, ziyaret eden dostlarını da arada dj kabinine alıyor. Her gidiğinizde bir sürpriz isimle karşılaşma ihtimaliniz yüksek. Geceye akşam serinliğinde ve sakinliğinde Kaş Limanı manzarasına karşı baconlı burgeriyle başlarsanız – geceniz ne kadar çılgın biterse bitsin—ertesi gün akşamdan kalma etkileri hissetmiyormuşsunuz. Sokaklarda dolaşan efsane böyle valla. Denemesi bedava. Kokteyl menüleri de oldukça tatmin edici. Turist Ömer kokteyli favorimiz. Adres: İskele Geçidi Sokak No: 2 Andifli Mahallesi, 07580 Tel: 0531 838 78 64 Konum için tıklayın. Haritada 5 numara.
No:11
Kaş’ta barların birbirlerine çok yakın hatta sıra sıra oldugunu söylemiştik. No:11 bunların tam ortasındaki şahane bir yer. Kokteyl menüsü çok geniş. Gelincik Votka ve Damla Sakızlı Votka Shot buranın marka olmuş icecekleri. Armut Martini de favoriler arasında. Çalışanlar yıllardır sektördeki insanlar ve sizi nasıl rahat ettirebileceklerini iyi biliyorlar. Haftanın birkaç günü Nostaljik Türkçe pop çalan mekan diğer günler daha çok popüler müziklere yer veriyor. Sokaklara taşan bir kalabalığı ağırlayan mekan uğramanız gereken yerlerden biri. Adres: Terzi Sk. No:1 Andifli Mahallesi Tel:+90 536 482 43 32 Konum için tıklayın. Haritada 6 numara.
“Biz Meis’e bir Yunan adası diye bakmıyoruz ki… Orası bizim bir parçamız. Orası bizim bir mahallemiz. Topraklara sınır konulur ama gönüllere değil” diyor mesela Kaş’ın yerlilerinden Mehmet Amca. Meis’de yaşayan insanlar hem ziyaret hem de alışveriş için sık sık Kaş’a geliyor. Kış sezonunda haftada bire düşse de, sezonda her gün olan feribot seferleri sayesinde, güneşte kurutulan ahtapotu, yudumlanacak uzosu, candanlıkları, bir masal sahnesini andıran yanyana dizilmiş küçük ahşap rengarenk evleriyle Meis de Kaş’daki insanların uğrak noktalarından.
Kaş’ın tam karşısında bulunan ve Kaş ile beraber, harita üzerinde gerçekten de kaş ve göz şeklinde görünen küçük Yunan adası Meis. Yaklaşık 400 kişinin yaşadığı adada görebileceğiniz kiliseler, müzeler, kale ve en önemlisi bir mavi mağara bulunuyor. Avrupa’nın ikinci büyük mağarası olan Blue Gratto (mavi mağara) adanın hemen arkasında bulunuyor.
Sezonda her gün olan feribot seferleri, kış sezonunda haftada bire düşuyor. Bu turları gerçekleştiren şirketler Kaş Meydan’da bulunuyor. Birisi Kahramanlar Turizm diğeri de Meis Express. Schengen vizeniz yok ise kapıda vize programı ile bir iki gün önceden tur şirketine teslim ettiğiniz belgeler ile sorunsuz geçiş sağlayabiliyorsunuz. Haritada 3 numara.
Kaş’tan ne alınır sorusunun cevabı: El işçiliği gümüş takılar, Likya Halıları, kilimler, cam sanat eserleri, tahta oyma figürler, tasarım kıyafetler… Kaş çarşısında diğer turistik bölgelerden farklı bir hava var.
Bizim tespitimiz öncelikle yaklaşımları. Tatildesiniz, aslında ‘bir şey’ bakmıyor, ‘her şeye’ bakıyor, zihninizi dinlendiriyor, çevreden keyif alıyorsunuz. Bu esnada sizi hiçbiri sizi boğmuyor, ezbere bir ’buyrun’dan ziyade ihtiyacınız halinde yardımcı olmak isteyen bir havadalar. Haritada 4 numara.
Kaş’ın sıcağından tövbe ettiğiniz bir günde serin suları ile cozzzlatan Saklıkent Kanyonu’na gelmek fena fikir değil. 18 km boyunca devam eden ve yüksekliği 200 metreyi bulabilen bu kanyon daracık geçişleri, camgöbeği suları, etrafına kurulmuş köyleri ile çok özel bir yer. Kanyonun içinden akan Eşen Nehri aynı zamanda muazzam bir çam ormanına can vermiş, Milli Park ilan edilerek korumaya alınmış.
Kanyonun içeride bir çok işletme var. İşletme dediğimiz evinin önünde gözleme yapan teyzeler ve yürüyüş ayakkabısı satan amcalar. ???? Kanyon ise tam bir macera. Bir kere kesinlikle yanınıza bir suya girebilen bir yürüyüş ayakkabısı alın, kesinlikle terlikle yapılabilecek bir yürüyüş değil bu.
Biz Kaş’tan buraya tur düzenleyen şirketler de var, kendi aracınızla da gelebilirsiniz. Turlar burada genelde 1 – 2 saat vakit geçiriyor, bizim önerimiz Bougainville. Özel aracınız varsa kendiniz de gelebilirsiniz. Etrafta özel otoparklar mevcut.
Bir taşla 3 kuş yapın. Hem Likya Yolu’nda trekking nedir tadına bakın, hem de esrarengiz Likya kalıntıları görün, hem de mu-te-şem manzaralarını görün. Kaç gün ayırabilirsiniz o kadar iyi. Moda girmek için en az 4 gün ayırmanız tavsiye olur ama sadece bir gününüz varsa bile kaçırmayın, mutlaka gelin. Ya Demre tarafında, ya da Hoyran tarafında yapmanızı öneririz. Likya Yolu’nu yürümeye fırsatı olmayanların bile bu manzara ve kalıntıları görmek için uğramasını tavsiye ederiz.
Hoyran’daki Likya kalıntıları böyle kayıp bir orman hissatlı olduklarından mıdır, manzarasının insanı oraya mıhlamasından mıdır nedir, cidden çok etileyici. Hoyran Wedre Oteli de çok hoş bir yer. Gecelemek ya da öğle yemeği için düşünebilirsiniz.
Myra Antik Kenti’ne, St.Nicholaus (Noel Baba) Kilisesi’ne ve mavi yengeçlere ev sahipliği yapan Demre, Kaş’a 40 dakikalık mesafede. Hristiyan dünyasının hac yolunda önemli bir yere sahip olan St.Nicholaus Kilisesi’nde her yıl 6 Aralık’ta Noel Baba etkinlikleri yapılmakta. Ayrıca Demre belediyesinin logosunda da şirin bir Noel Baba bulunuyor.
Mavi yengeçe gelince… Efendim, bu şahene lezzeti buradaki restoranlarda kolaylıkla bulabiliyorsunuz. Bu arada anavatanı Pasifik Okyanusu’ymuş bu yengecin. Gemiler sayesinde sularımıza karıştığı söyleniyor. Konum için tıklayın.
Likyalılarla ilgili birkaç enteresan bilgi paylaşmak isterim; anaerkil bir toplumlar, kralları yok, bir sürü küçük yerleşim bir araya gelip kendi kendilerini seçtikleri yönetici ile yönetiyorlarmış. Yani dünyadaki ilk demokrasiyi kurmuşlar, meclisleri de merkezleri Patara’daymış. Hem dağ, hem de deniz insanı olan toplumun dili Luwice. Luwice günümüzde Avrupa ve Asya’da konuşulan İngilizce, Hintçe, Almanca, İspanyonca gibi Hint-Avrupa dillerinin atası sayılıyor. Alfabeleri ise tam olarak çözülemese de Fenike alfabesinden türediği ve Grek-Roma alfabelerinin evrilmiş olabileceği düşünülüyor. Aynı zamanda da cesur savaşçılar olarak da anılıyorlar. Savaş zamanı gençler, doktor, bilge gibi kıymetli insanları dağa yolluyorlarmış ki savaş sonrası onlar yeni toplumu kurabilsin. Çok şiddetli bir deprem uygarlığı denizin sularına gömmeseymiş haklarında çok daha fazla şey bilecekmişiz.
Coasteering deniz ve macerayı buluşturan en eğlenceli sporlardan bir tanesi. Falezleri biraz kaya tırmanışı, biraz da yüzerek geçmeyi içeriyor. Zorluk seviyesi rotaya göre değişiyor, Kaş’taki turlar yeni başlayanlara uygun ama her şekilde su ve yükseklik korkusu olanlara önermiyoruz çünkü 1 metreden denize atlamakta zorlanan birisi oldu mu bütün gruptaki diğer insanların programı aksıyor.
Biraz deniz, kum, güneşe ara verip, bu eşsiz coğrafyanın tarihi zenginliklerine de direksiyon çevirin. Her ne kadar bir Efes, Aspendos, Hierapolis gibi bilinirliği olmasa da az bilinen antik kentlerimizden bazıları Kaş-Kalkan sınırları içinde. Bunlardan Antiphellos Antik Tiyatrosu, Xanthos Antik Kenti ve Patara Antik Kenti görülmeye değer. Daha fazla bilgi için sizi şuraya alalım: Kaş Gezilecek Yerler
Kaş’ta gökyüzüne baktığınız anda bir sürü renkli paraşüt ile karşılaşırsınız. Türkiye’deki sayılı uçuş noktalarından birisi olduğunu söyleyebiliriz Kaş’ın. Kaş’ta yamaç paraşütü yapmak isteyenler minibüslerle 9 kilometre yol giderek denizden 600 metre yükseklikteki Kırdavlı Tepesi’ne veya genellikle Asas Dağı’na çıkılıyor. Burada yapılan ilk eğitimin ardından uçuşa özel elbiseler giyiliyor. Ardından yamaç paraşütü pilotları eşliğinde gökyüzü yolculuğu başlıyor. Gökyüzünde bu heyecanı yaşamanın bedeli 250 TL. Video görüntüleri ve fotoğraflar için ise ayrıca ödeme yapmak gerekiyor. Detaylı bilgi için Fly Lycia Paragliding firması ile iletişime geçebilirsiniz.
Hani filmlerde parlayan kumlarıyla nefis uzun sahiller vardır ya. Hah orası burası işte. Bir ucundan bir ucunun 18 kilometre olduğu dillere destan ipeksi kum ve hırçın deniz. Patara Plajı aynı zamanda caretta caretta deniz kaplumbağalarının Türkiye’deki en önemli üreme alanından biri. O yüzden burada aman kuma şemsiye saplamayın, kumun altına bir caretta yumurtalamış olabilir. Mümkünse gece burada kalmayın ki onlar da plaja çıkabilsin. Ola ki kalırsanız da yüksek sesle konuşmayın, ışık yakmayın. Şimdiden çok teşekkürler. Konum için tıklayın. Haritada 7 numara.
Bu fotoğraf yağmurlu bir güne denk geldi. Hele siz bi de açık bir havada buradaki gün batımın görecektiniz… Mest olurdunuz, mest! Son önerimiz biralarınızı kapıp, Kaş’ın sırtlarına çıkmanız ve bizim gibi kendinize bir tribün yapıp, zaten tek başına bile çok güzel olan Kaş manzarasını bir de gün batımında seyretmeniz. Konum için tıklayın. Haritada 8 numara.
Bu bölgenin önemli tatlarından biri de yanık veya yanıksı dondurma. Öğrendiğimiz kadarı ile keçi sütünden yapılan dondurma pişirilme esnasında özellikle yakılıyormuş. Dondurmanın isli ve karemelize tadı bizim çok hoşumuza gitti. Yanık dondurmayı meydandaki seyyar dondurmacılardan alabileceğiniz gibi bu dondurmayı yıllardır yapan Bankalar Caddesi’ndeki Nur Pastanesi’nden de alabilirsiniz. Bir de Uzak Doğu’da oldukça popüler olan ve Kaş’ta yeni yeni moda olmaya başlayan tava dondurma da tadılası. Erimiş dondurma, dileğiniz eklemeler yapılarak kendinden donduruculu bir tava üzerinde rulolar şeklinde tekrardan dondurulup bir kaba konuyor. Hem yapımını izlemesi hem de yemesi zevkli. Onu da merkezdeki dondurmacılarda bulabilirsiniz. Haritada 8 numara.